[ENG-TR] The Mucize(Its mean: The Miracle) —||— The Mucize

Selam millet! Bugün güne güzel başladım. Dün pineklemek, beni epey dinlendirdi. Dışarıda olmadığım için de hava durumu umurumda değil. Fakat böyle söylediğim için her an dışarı çıkmamı gerektirecek bir iş çıkabilir. Olsun, bu sabah dinginliği ve kahve beni epey götürür. Arada, durup dinlenmek ve yalnız kalmak bana çok iyi geliyor. Enerjimi bu şekilde topluyorum. Bu zamanları vücudumun ve zihnimin Nadas’ı olarak tanımlıyorum. Bu bazıları için tatil, yürüyüş yapmak, kitap okumak, film izlemek şeklinde kendisini gösterebiliyor. Bakalım benim bugünkü verimim ne olacak. 😂 Ben bu paylaşımımı bir verim olarak değerlendiriyorum. Çünkü birkaç haftadır, kendimi bunu hazırlamaya hazır hissetmiyordum.

Bugün size, arkadaşlarım, Mayk ve Mev ile oturduğumuz bir meyhaneden bahsedeceğim. Tabii ki arkadaşlarımdan da… Mayk hakkında daha önce bir şeyler anlatmıştım. Mev’e gelince, bu isim onun kendi kendisine seslenilmesini istediği isim. Profilinde şöyle yazıyor; "Call me Mev." Bu bir kısaltma. Daha önce bahsettiğim gibi Mayk da bir lakap. Bunun sebebi ise Mayk’ın herkese Mayk diye seslenmesi. 😂 Onun yanında, hepimiz Mayk oluyoruz. 😂 Rakı şişesiyle birlikte, nasıl da tatlı görünüyor değil mi? 😂

Oturduğumuz yer "The Mucize". Garip bir isimlendirme. Bizim Mev ve Mayk lakapları gibi. Türkçe de değil İngilizce de… 😂 Zaten mekanı seçen de Mev. Onun için şaşırmamaya çalışıyorum. Birlikte otururken, İngilizce konuşsalar bile şaşırmam. 😂 Burası, "Yeni nesil meyhane". Bir de bunlar türedi. Bu mekanlar, insanlara şöyle sesleniyorlar; "Buradan çıkmayın, gelin rakınızı içip muhabbetinizi edin, sonra ben burayı bir diskoya çevireceğim. Meyhaneden sonra, disko devrini kapattık." 😂 Gerçekten öyle garip bir ortam. İlk başlarda, arkadan hafif bir şekilde çalan, hareketli ama hüzünlü 90’lar şarkıları çalıyorlar. Sonra bir hareket geliyor. Bir ara oyun havasına bağlıyorlar. Dar dar masaların arasında oynayanlar mı dersiniz, zıplayanlar mı. 😂

Bu tarz işletmeler, genelde, lüks Rezidansların alt katlarında oluyor. Yani İzmir’de genelde öyle. The Mucize de İzmir’in uzun uzun binalarının en çok olduğu Bayraklı ilçesinde bulunan bir rezidansın altında. Bu rezidanstaki dairelerin bir kısmı iş yeri, bir kısmı ikamet. İş yeri olanlar, "Beyaz yakalı" insanların çalıştığı yerlerden. Burada eğlenen insanların da çoğu bu "beyaz yakalılar". Sanırım, eğlenmeye bile takım elbise ile gittikleri için onlara beyaz yakalı deniyor. 😂 Neyse ki, turuncu da olsa, ben de yakalı bir gömlek giyinmiştim o gün. 😂

Hafif müzikler geçip, ortam hareketlendiğinde ve büyük biblolar gibi görünen dansçı kızlar, oraya nasıl çıktıklarını tahmin edemediğim şekilde, mekanın tavanındaki alanda, yani @wagner32’nin kardeşinin evindeki "niş" in büyük ve yukarıda olan kısmında, dans etmeye başladıklarında, ben tamamdım. Mayk da tamamdı sanırım. Çünkü fotoğrafını çekmek için izin istediğimde, şişeyi eline aldı. 😂 Daha sonra, çekinerek, duvardaki Frida ile fotoğrafımı çekmesini istedim. Çekinmeme gerek yokmuş. Güzel bir fotoğraf çekti.

Çok eğlenceli bir geceydi. Gecenin sonunda, masalara çarpa çarpa oynamamamız, dansçı kızların yanına tırmanmaya çalışmamamız ise gerçekten birer beyefendilikti. 😂 Mev, alkolle arası olmadığından, bir duble rakı içip, ortamın keyfini çıkardıktan sonra, gecenin sonunda, Mayk ve beni taksiye bindirerek evlerimize gönderdi. Her ortama bir Mayk ve bir Mev lazım. Dağıtıcı ve toparlayıcı unsurlardan birer tane. Peki ya ben? Benim keyfim yerinde. 😂 Herkese mutluluklar diliyorum…

For the best experience view this post on Liketu