Turkey's White House-Türkiye'nin Beyaz Sarayı [EN/TR]

Hello Hive followers, it's been a long time since I last posted here. With the summer vacation in between, hazelnut harvest started in my hometown. Since you have a lot of work and responsibilities during the harvest time, you stay away from technology, so you are both tired and it is difficult to find time to write posts.

Fortunately, I have a little more free time now that schools are open. I decided to write posts to spend this free time in the best way possible. When I sat down at the computer, I realized that I really missed this feeling. Because it is a very meaningful place to have a place where you can share your own feelings and experiences. So thank you to my boyfriend @incublus for introducing me to Hive.

In this post, I would like to talk about the place I went with @incublus, 'Beyaz Saray Restaurant'. I can say that Beyaz Saray is the restaurant that offers the best food among the places I discovered while working in Şanlıurfa

On the way, we first stopped by a phone shop and had the screen of @incublus' phone repaired. The screen was completely gone because he had dropped his phone recently. Actually, we thought about buying a new phone, but it made more sense to save a little more and buy a nice model. So we thought of repairing the screen at a reasonable price and buying a nice model after a few months. That way, we could eat more comfortably after the phone was fixed. When we entered the restaurant, we were first greeted by waiters who welcomed us at the entrance. They were very friendly and welcoming. The section where the food was made at the entrance was directly in front of the visitors, which I think is a good thing, you can see what is there and you don't have any questions in terms of hygiene.

Usually when you go to Şanlıurfa, you are greeted by kebab shops. Kebab is an indispensable flavor for people who have the culture of this place.
After visiting the food section for a while, we went upstairs to sit at a table.

We would normally sit in the section with a view, but since it was hot, we went to the air-conditioned section.

Unfortunately it is 44 degrees here, life can be a bit difficult in these months. After sitting at the table, appetizers, bread etc. came first.

Since we were very hungry, we ate the bread immediately, in fact I would like to take a photo of it, the phyllo bread that inflates like a balloon special to this place.

Anyway, let me tell you about the appetizers on the table, one of them is 'çiğ köfte'. There is no Turk who doesn't know raw meatballs, but for those who don't, I can briefly say that it is a dish prepared with bulgur and spices. Unlike in other regions, raw meat is also added here. Although it may not seem pleasant for some people, and for me the thought of raw meat was scary at first, but after eating it I discovered that it was very good, because the raw meat inside is kneaded with bulgur and spices for hours, so you don't taste meat in your mouth.

The other appetizer is a juicy appetizer prepared with peppers, tomatoes, parsley and spices. Sometimes ice is thrown into it to cool you down in the heat.

What looks white is unsalted butter. It is spread on the bread brought at the beginning and eaten.

Let me tell you about the traditional 'copper ayran jugs' and glasses. Copper is an indispensable item for the Southeastern Anatolia region. Copper jugs are generally used for consuming ayran and they both enhance the taste of the ayran and keep the liquid cold for a longer period of time.

After 10 minutes or so, we were very happy when our food arrived because we had been working on something all day, we were tired and couldn't eat a proper meal. Actually, we would have liked to eat kebab, but it is almost impossible to find a place in Şanlıurfa that makes kebab from veal. Since sheep is the main source of livelihood in the restaurants here, mutton is also used in the dishes. Since me and my boyfriend don't eat mutton, we opted for 'tavuk şiş'. (something like chicken grill)

At the end of the day, we were full and happy as we walked home.

TR

Merhaba Hive takipçileri, buraya en son post attığımın üzerinden çok zaman geçti. Araya giren yaz tatiliyle birlikte benim memleketimde fındık hasadı başladı. Hasat zamanı birçok işiniz ve sorumluluğunuz olduğu için teknolojiden uzak kalıyorsunuz haliyle post yazmak için hem yorgun oluyorsunuz ve de zaman bulmak da zorlaşıyor.

Neyse ki artık okullar açıldığı için biraz daha boş zamanım var. Ben de bu boş zamanımı en iyi şekilde geçirmek için post yazmaya karar verdim. Bilgisayarın başına geçtiğimde gerçekten de bu hissi özlediğimi fark ettim. Çünkü kendi hislerinizi, yaşadıklarınızı paylaşabileceğiniz bir yer olması çok anlamlı bir yer. Bu yüzden beni Hive'le tanıştıran erkek arkadaşım @incublus 'a teşekkür ederim.

Bu postumda @incublus 'la gittiğim yer olan 'Beyaz Saray Restoranı' ndan bahsetmek istiyorum. Şanlıurfa'da çalışırken keşfettiğim yerler arasında en iyi yemek sunan restoran diyebilirim Beyaz Saray için.

Yolda giderken önce bir telefoncuya uğrayıp @incublus 'un telefonunun ekranını tamir ettirdik. Geçenlerde telefonunu düşürdüğü için ekranı tamamen gitmişti. Aslında yeni telefon almayı düşündük ama biraz daha biriktirip güzel bir model almak daha mantıklı geldi. Biz de ekranı makul bir fiyata tamir ettirip birkaç ay sonra güzel bir model almayı düşündük. Böylece telefon da yapıldıktan sonra daha rahat bir şekilde yemeğimizi yiyebilirdik. Restoranın içine girdiğimizde önce bizi girişte 'hoş geldiniz' diyen garsonlar karşıladı. Gayet güler yüzlü ve sıcakkanlılardı. Girişte yemeklerin yapıldığı bölüm direk gelenlerin gözü önündeydi, bu bence güzel bir şey hem siz neler var görebiliyorsunuz hem de hijyen açısından aklınızda soru kalmıyor.

Genelde Şanlıurfa'ya gittiğinizde sizi kebapçılar karşılıyor. Buranın kültürüne sahip insanlar için kebap vazgeçilmez bir lezzet.
Biraz yemek yapılan bölümü gezdikten sonra oturacağımız masaya geçmek için üst kata çıktık.

Manzarası olan bölüme otururduk normalde ama hava çok sıcak olduğu için klimalı olan yere geçtik.

Maalesef buralarda hava 44 derece , yaşam biraz zor olabiliyor bu aylarda. Masaya oturduktan sonra önce mezeler, ekmek vs geldi. Çok acıktığımız için gelen ekmeği hemen yedik aslında onun da fotoğrafını çekmek isterdim buraya özel balon gibi şişen yufka ekmeği.
Neyse size masadaki mezelerden bahsedeyim biri 'çiğ köfte'. Çiğ köfteyi bilmeyen Türk yoktur ama bilmeyenler için kısaca bulgur ve baharatlarla hazırlanan bir yemek olduğunu söyleyebilirim. Buralarda diğer bölgelerden ayrı olarak içine çiğ et de konuluyor. Bazıları için hoş gibi görünmese de ki benim için de çiğ et düşüncesi korkutucuydu başlarda ama yedikten sonra gayet güzel olduğunu keşfettim ki içindeki çiğ et saatlerce bulgur ve baharatlarla saatlerce yoğurulduğu için ağzınıza et tadı gelmiyor.

Diğer meze de biber, domates, maydanoz , baharatlarla hazırlanan sulu bir çeşit. İçine bazen de buz atılıyor ki buranın sıcağında insanın içini serinletsin.

Beyaz görünen şey ise tuzsuz tereyağı. Başta getirilen ekmeğe sürülüp yeniliyor.

Biraz da size geleneksel bakır ayran sürahisi ve bardaklarından bahsedeyim. Bakır Güneydoğu Anadolu bölgesi için vazgeçilmez bir eşyadır. Bakır sürahiler genelde ayran tüketmek için çok kullanılır hem yapılan ayranın tadını güzelleştiriyor hem de içindeki sıvıyı daha uzun süre soğuk tutuyor.

10 dakika gibi bir sürenin ardından yemeklerimiz geldiğinde fazlasıyla mutluyduk çünkü tüm gün bir şeylerle uğraşış, yorulmuş ve doğru düzgün bir yemek yiyememiştik. Aslında biz de kebap yemek isterdik ama Şanlıurfa'da dana etinden kebap yapan bir yer bulmak imkansız gibi bir şey. Buradaki restoranlarda geçim kaynağı koyun olduğu için yemeklerde de koyun eti kullanılıyor. Ben ve erkek arkadaşım da koyun eti yemediğimiz için tavuk şiş tercih ettik.

Günün sonunda eve yürürken doymuş ve mutluyduk..