ENG-TR ||Sea caves visible from the boat ||Tekneden görünen deniz mağaraları

Hello everyone,

One of the most preferred holiday resorts of Antalya is Adrasan. It attracts attention with its naturally formed beautiful bays stretching to the Mediterranean coast. The coves, hidden behind steep-slope mountains that stretch from the sea to the foothills of the Taurus Mountains, have a different beauty that fascinates people. Daily boat trips are organized to these uniquely beautiful bays where greenery and blue meet. Today, I will tell you about the boat tour that I attended for the day.

Herkese Merhaba,

Antalya'nın en çok tercih edilen tatil beldelerinden birisi de Adrasan'dır. Akdeniz kıyılarına uzanan doğal oluşumlu güzel koylarıyla dikkat çekmektedir. Denizlerden Torosların eteklerine kadar uzanan dik yamaçlı dağların arkasına saklanmış olan koyların, insanları büyüleyen ayrı bir güzelliği vardır. Yeşilliğin ve maviliğin buluştuğu bu eşsiz güzellikteki koylara günübirlik tekne gezileri düzenleniyor. Bugün sizlere günübirlik katıldığım tekne turundan bahsedeceğim.

Sazak Bay

The first stop of Adrasan boat trips is usually Sazak Bay. This bay, which is close to the Adrasan coast, looks like an oval in the middle of the lush forest. It winks at the sea between the two large rocks surrounding it. The cove, whose coast consists of sand and gravel, leans its back on Mount Musa. Mount Musa is a huge piece of mountain that rises from the edge of the coastline and fascinates everyone with its unique appearance. Adventure enthusiasts and nature lovers who like to hike at a leisurely pace usually come to the mountain, which separates the Olympos and Adrasan peninsulas from each other. Our boat takes a break for about half an hour at Sazak Bay. Here, you can immerse yourself in the clear blue waters, or you can put on your goggles, flippers and snorkel and explore the bottom of the sea.

Sazak Koyu

Adrasan tekne gezilerinin ilk durağı genelde sazak koyu olur. Adrasan sahiline yakın olan bu koy, yemyeşil ormanın tam göbeğinde oval şeklinde görünmektedir. Etrafını çevreleyen iki büyük kaya parçalarının arasından denize göz kırpmaktadır. Sahili kum ve çakıldan oluşan koy sırtını Musa Dağı'na yaslamaktadır. Musa Dağı, devasa büyüklükteki, sahil şeridinin hemen ucundan yükselen, kendisine has görünümüyle herkesi büyüleyen koca bir dağ parçasıdır. Olimpos ve Adrasan yarımadalarını birbirinden ayıran dağa genellikle macera tutkunları ve hafif tempoda sportif yürüyüş yapmayı seven doğaseverler gelmektedir. Teknemiz Sazak Koyunda yaklaşık yarım saat mola veriyor. Burada ister masmavi tertemiz sularına kendinizi bırakabilir, isterseniz de deniz gözlüğünüzü, paletinizi ve şnorkelinizi takıp denizin dibini keşfedebilirsiniz.

Akseki Bay

Akseki Bay, one of the widest bays on the Mediterranean coast, is located on the edge of the forest among the high green mountains. The sea is waveless because there are high mountains around it. It is an ideal bay for those who are just learning to swim. The bay beach is in the form of white fine sand. The bay, which is not allowed to be touched by human hands, has always preserved its beauty until today. During the 15-minute swimming break given here, you can lie on the thin sand and enjoy the deep blue waveless sea after sunbathing.

Akseki Koyu

Akdeniz kıyılarındaki en geniş koylardan biri olan Akseki koyu, ormanın kıyısında yüksek yeşil dağların arasında kalmaktadır. Etrafında yüksek dağlar olduğu için denizi dalgasızdır. Yüzmeyi yeni öğrenenler için ideal bir koydur. Koy plajı beyaz ince kum şeklindedir. İnsan elinin değmesine kesinlikle izin verilmeyen koy günümüze kadar güzelliğini her daim korumuştur. Burada verilen 15 dakikalık yüzme molasında incecik kuma yatıp, güneşlendikten sonra masmavi dalgasız denizin keyfini çıkarabilirsiniz.

Suluada

Suluada is the most curious bay especially for foreign tourists who take a boat tour. It has managed to fascinate everyone with its magnificent nature formation. The island's beach consists of white fine sand. With its appearance reminiscent of tropical island beaches, it is an indispensable holiday island for both domestic and foreign tourists. Inside the island, there is fresh water filtering through the rocks and pouring into the sea. It is even said that this water cures some diseases. It is possible to see colorful beach stones in some parts of the white fine sand. Some tourists even fill these colored stones in bottles and use them as decorations in some of the houses. The rocks, consisting of a combination of powdery sand and soil, rising right after the white sand, attract attention. It looks as if a slight jolt will also collapse it. Our boat takes a break here for about 45 minutes. It is very enjoyable to visit the stones on the water while swimming here. First you wet your body, then you lie down on the white sand with your wet body. The sun is directly overhead, beaming all its vitamins to you. I think there are different types of plants on the island. The green vines hanging on the shore at the tip of the mountains add a different beauty to the view of the landscape.

Suluada

Tekne turlarıyla gezinti yapan özellikle yabancı turistlerin en çok merak ettikleri koy Suluada'dır. Muhteşem doğa oluşumuyla herkesi büyülemeyi başarmıştır. Adanın kumsalı bembeyaz ince kumdan oluşur. Tropikal ada kumsallarını andıran görüntüsüyle, hem yerli turistlerin hem de yabancı turistlerin vazgeçilmez tatil adasıdır. Adanın içinde kayaların arasından süzülerek denize dökülen tatlı su bulunmaktadır. Bu suyun bazı hastalıklara şifa getirdiği bile söyleniyor. Beyaz ince kumun bazı bölümlerinde renkli renkli sahil taşlarını da görmeniz mümkündür. Hatta bazı turistler bu renkli taşları şişelere doldurarak evlerin bir bölümünde dekor olarak bile kullanıyorlar. Beyaz kumun hemen ardından yükselen toz kum ve toprak birleşimden oluşan kayalar dikkat çekmektedir. Sanki ufak bir sarsıntı da çökecek gibi duruyor. Teknemiz burada yaklaşık 45 dakika mola veriyor. Burada denize girerken suyun üstündeki taşları gezmek çok keyifli oluyor. Önce vücudunuzu ıslatıyorsunuz, ardından ıslak bedenle beyaz kuma yatıyorsunuz. Güneş tam tepeniz de bütün vitaminlerini size ışınlıyor. Ada üzerinde değişik bitki türleri olduğunu düşünüyorum. Dağların uç kısmında kıyıya sarkan yeşil sarmaşıklar, manzaranın görüntüsüne ayrı bir güzellik katıyor.

1.122 / 5.000
Çeviri sonuçları

Likya way

While visiting Adrasan, you will witness its unique natural beauties while traveling in the dusty smoke of history. Let me briefly tell you about the Lycian road, which was created in the forested mountainous area just behind the Adrasan coast. Not only in the Antalya region, but perhaps in our country, we do the longest walking path here. It is not easy to complete this tiring track, which starts from Fethiye district and extends to the provincial borders of Antalya. You encounter a different natural wonder at each crossing point of more than 20 tracks along the way. While walking on this road, you can take a short water break on the timeless trunks of old plane and oak trees. Sometimes you will feel that you are struggling on narrow dusty dirt roads. You can hit your face with the clear water flowing through the big white rock stones and continue on your way. You will inhale the smell of the sea as you approach the shore, and you will overhear the sound of the waves. If you want to complete the whole of this long trail, I suggest you bring your camping and tent equipment with you.

Likya Yolu

Adrasan'ı gezerken tarihin tozlu dumanında yolculuk yaparken eşsiz doğal güzelliklerine de şahit olacaksınız. Adrasan sahilinin hemen arkasında yer alan ormanlık dağlık alanda oluşturulmuş olan Likya yolundan sizlere kısaca bahsedeyim. Sadece Antalya bölgesinde değil, belki de ülkemizde en uzun yürüyüş yolunu burada gerçekleştiriyoruz. Fethiye ilçesinden başlayarak Antalya il sınırlarına kadar uzanan bu yorucu parkuru, tamamlamanız hiçte kolay olmuyor. Yol boyunca 20'den fazla bulunan parkurların her geçiş noktasında ayrı bir doğa harikasıyla karşılaşıyorsunuz. Bu yolda yürürken, yaşlı çınar ve meşe ağaçlarının zamana meydan okuyan gövdelerinde kısa bir su molası verebilirsiniz. Bazen dar tozlu topraklı yollarda zorlandığınızı hissedeceksiniz. Önünüze çıkacak olan büyük beyaz kaya taşlarının arasından süzülen berrak suyu yüzünüze çarpıp, yolunuza devam edebilirsiniz. Kıyısına yaklaştığınız denizin kokusunu içine çekecek, dalgaların sesine kulak misafiri olacaksınız. Eğer bu uzun patika yolun tamamını tamamlamak istiyorsanız, kamp ve çadır malzemelerinizi de yanınızda getirmenizi öneririm.

As we end our boat trip here, I would like to leave you alone with the pictures I took on the way back. Here are the shaped boulders floating on the sea and the caves seeping through them...

Tekne gezimizi buraya sonlandırırken, dönüş yolunda çektiğim resimlerle sizleri baş başa bırakmak istiyorum. İşte denizin üstünde yüzercesine duran şekilli kaya parçaları ve onların arasından sızan mağaralar...

Thank you for reading my article and accompanying me on this beautiful boat trip. See you again in my next article, stay with love my friends...

Bu güzel tekne gezisinde yazımı okuyarak bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda tekrar görüşmek üzere, sevgiyle kalın dostlarım...