Little Pantry / Küçük Küfe ( ENG-TR )

avatar



clei9eq3801be4nszbrt20hzm_num11.webp
clei9en1901ba15sz4h9r3qum_num12.webp
clei9ez5001cx92szemvl4xrv_num-1.webp
clei9f3qp018w9wsz972zbrpp_g.webp
clei9fckj01eyalszeq0x7zk1_f.webp
clei9ffmh01c51osz3hx75cxx_e.webp
clei9fo8301ev5dszgnrqa79x_d.webp
clei9fpks01e28gszd53gadee_c.webp
clei9fzqi01br50szg07y28jv_b_2.webp
clei9g31m01an3kszasy8fi6z_b_1.webp

ENG

Hello,

At the hour when the sun was just starting to shine, I was waking up with my mother's voice "wake up son, wake up". I was only 7 years old. Every Tuesday, a market would start to be set up a little further from our neighborhood. Those who came to the market in the early hours would choose a nice place for themselves in the square. My mother used to sell the lettuce she produced in our garden at the market. We had a pan that we had brought from the village to carry the lettuce. This basket was made by my mother by knitting it from hazelnut sticks. She had made me a smaller size pannier, too.

My mother used to put her lettuce, which she had collected during the day, into the big back tray on Monday evening. He prepared my little pan. When I realized that little pan was ready, I would realize that I would be up early tomorrow morning. That evening, my mother prepared her lettuce and placed it in large and small pans. He would get up in the morning before dawn. It would wake me up as soon as the day started to light up. Sunday was 20 minutes from our house. When we came to the market square, there were many women and children like us who came to sell their lettuce. Everyone was in a preparation phase. He was trying to fix and prepare the counter columns in the market.

People who wanted to do their shopping early would come to the market square in the early hours of the morning and choose the freshest and lushest leaves they saw. My mother took very good care of her lettuce in the garden. He always told me that lettuce is a plant that loves watering. She used to ask me to poke my finger into the soil before she started watering. If your finger was dry, the lettuces had to be watered. My mother took great care of it. That's why she used to put her most beautiful and growing lettuce in my little pan. She used to save her lettuce just for that special client who came to her. And that little pan would be the lushest and freshest lettuce. I used to carry them to the market. We used to sell all the lettuce we had by noon that day. We would return home before evening.

The thing that made me the happiest in that market was the trust and sincerity he gave to his female customers who came to know my mother. The shopping, which started after a short pleasant conversation, reminded me of the most beautiful hours of the day. Thanks to my mother, I started to consolidate the real sense of trust in that market. See you again, bye.

TR

Merhabalar,

Güneşin daha yeni yeni kendini gösterdiği saatlerde annemin "uyan oğlum, uyan" sesiyle kalkıyordum. Daha 7 yaşındaydım. Her salı günü mahallemizin biraz ilerisinde pazar kurulmaya başlardı. Pazara erken saatlerinde gelenler meydanda kendilerine güzel yer seçerdi. Annem de pazarda bahçemizde ürettiği marullarını satardı. Marulları taşımak için köyden getirmiş olduğumuz küfemiz vardı. Bu küfeyi annem fındık çubuklarından örerek yapmıştı. Bana da daha küçük boyutlarında küfe yapmıştı.

Annem gün içinde toplamış olduğu marullarını pazartesi akşamından büyük sırt küfesine koyardı. Benim küçük küfeyi hazırlardı. O küçük küfenin hazır olduğunu anladığımda yarın sabah erken kalkacağımın farkına varırdım. Yine o akşam annem marullarını hazırlayıp büyük ve küçük küfelere yerleştirdi. Sabah tan vakti ağarmadan kalkardı. Beni de gün aydınlanmaya başlar başlamaz uyandırırdı. Pazar evimize 20 dakika uzaklıktaydı. Pazar meydanına geldiğimizde bizim gibi marullarını satmak için gelen bir çok kadın ve çocuk vardı. Herkes bir hazırlık aşamasındaydı. Pazarda bulunan tezgah kolonlarını düzeltmeye ve hazırlamaya çalışıyordu.

Alışverişini erkenden yapmak isteyen insanlar sabahın ilk saatlerinde pazar meydanına gelir, gördükleri en taze ve yaprakları en gür olanını seçerdi. Annem bahçedeki marullarına çok iyi bakardı. Bana her zaman marulun sulamayı seven bir bitki olduğunu söylerdi. Sulama yapmaya başlamadan önce bana parmağımla toprağa sokmamı isterdi. Eğer parmağın kuruysa marulların mutlaka sulanması gerekiyordu. Annem buna çok dikkat ederdi. O yüzden en güzel ve gürleşen marullarını benim küçük küfeye koyardı. O marullarını sadece kendisine gelen özel müşterini için saklardı. O küçük küfe de en gür ve en taze marullar olurdu. Onları da pazara kadar ben taşırdım. O gün öğleye kadar elimizdeki bütün marulları satardık. Akşam olmadan da evimize dönerdik.

O pazarda beni en çok mutlu eden taraf, annemi tanıyıp da gelen kadın müşterilerine vermiş olduğu güven ve samimiyet duygusuydu. Kısa bir hoş sohbetin ardından başlayan alışveriş, bana günün en güzel saatlerini hatırlatırdı. Annem sayesinde gerçek güven duygusunu da o pazarda pekiştirmeye başlamıştım. Tekrar görüşmek üzere hoşça kalın.


For the best experience view this post on Liketu



0
0
0.000
4 comments